28 Kasım 2013 Perşembe

22. ay sonu

Adam!

Bugün artık 2 yaşa bir ay var. Yani 23 aylık oldun. Geriye dönüp ne durumdasın yazmak lazım dediğim hergün içimde keşkeler :)

Ve önceki ay yazdıklarımı kaybettim galiba eyvah !

En son pedagog ziyaretleri sonrası yapışık  ikiz olduğumuz günler sona ermiş ve Deniz şaşırtıcı bir şekilde anne kucağından, birkaç dakikalığınada olsa, yere inmiş ve farklı odalarda olmak suretiyle, sayılı saniyeler (iki elin parmağını geçmeyen) kadarda olsa kendisi oynayabilmeye başlamıştı.
Geçtiğimiz ay ise oyun ayıydı diyebilirim. :) Evde koşuşturarak oynayan bir Deniz var bu ayın öznesinde. Evin içinde dört dönen bir Deniz. Heryere giden heryere koşan kurcalayan bir Deniz. Artık kendisinden rahatlıkla 'Denifs' diye (tıslak bir S harfiyle) bahseden , her markete gidiş te dışarı çıķışımızda bulduğu en ufak basamaktan iki ayağıyla birden zıplayan, sabahları beni anniii ciniiim diye uyandıran ve artık dili çözülmüş üç kelimeli cümleleri, ekleriyle birlikten bütün kelimeler çok rahat kullanan, konuşan  bir adam :)

Ve tabi çok arkadaş edindik bu ay. Önce parkta Ayf (Alp) ve annesi İpekle, sora İla (Ela) ve annesi Didem, sora Masaaa (Masal) ve Öflem (özlem), zaten arkadaşımız İlayla (tam da böyle) Ayfun (Aysun) ve hafta sonu  çok çok anneli bebekli bir grubumuz oldu :) sosyallestik hepsini çok sevdik :) buluştuk oyunlar oynadık. ama Ayfi çok duydum ağzından ve hepsinden akadişler die bahsettin hergün.

Her parka gidişimizde akadeslerrr  deee !!!

Hayat hep gülücüklü değil elbette! Bazende ağlamaklı :( Malesef acı kaybımız var bu ay :( Yazın yanına gittiğin kucağına oturup büük annane dediğin anneannemizi kaybettik. Ayşe kadın vefat etti. İşin iki acı tarafı var benim için aslında. Bugün kaybettiğim anneannem değilde anılarımdaki anneannemin yok oluşu ve tabiki dedemin yanlız kalışı canımı çok acıttı. Yoksa son zamanlarında yaşadıklarını düşününce yaşamaya devam etmesini istemek bencillik olmalı!!! Ama ölüm ya işte her ölüm erken her kayıp can yakıcı :( Sen bunun ne kadar farkındasın şuan tam anlayamıyorum ama bir hafta ben izinliydim yanyanaydık, geçen hafta ilk defa babaanneyle bir hafta geçirdin, bugün ben sınavdayım sen teyzeylesin haftaya tekrar babane :) Anneannen ne zaman dönecek birşey söyleyemiyorum şuan ama özledin mi demeye yada sen merak edip soracaksın diye korkuyorum.

Geçen hafta  babaanne küçük odada namaz kılarken yanına gidip annane sen geldiiin? Deyişin aslında durumun ne kadar farkında olduğunun göstergesi ama napalım, yapacak bir şey yok.

Birde önümüzdeki ay dolacak iki yaşın için ne yapalım kaygısı var tabii. İlk yaşında yanlızdık baba anne ve Deniz. Kucak kucağa öpüp koklaya yılbaşı ve doğum günüydü ilk yaş. Niyetim bu yılda yanlız olmaktı ama dün bir doğum günü kutlaması oldu çizgi filmde ve sen iiii ki doodun die dolanınca etrafta durumdan mutlu olacksin sanki die dusundum. Kalabalik bir organizasyon yapmasamda çekirdek kadri belki iki mum bir hediye şarkılı türkülü bir parti yapabiliriz :)

O yada bu şekilde işte koca iki yılı deviricez kısmetse bir ay sonra. Ne kadar uzun ne kadar kısa dimi :)
Anne olmadan önce mükemmel bir anneydim (Blogcuanneden alıntıdır) :) Şuan ne durumdayım bilmiyorum ama hiç bişeye yetişemeyen, sürekli keşke diyen ve hep yorgun bir kadın hissediyorum kendimi.

Sadece  karşıdan öyle görünmüyor olması tek temennim :)

23 Ağustos 2013 Cuma

GELECEĞE DUA

Ne özel bi gündü bugün nede unutulmaz bir şey yaşamıştık. Çok uzun zamandır yazmak istediklerimi düşünüp düşünüp ofladığım oluyorduya işte, işte tam da o oflardan biri sırasında oldu yazmaya başlamam.

Duaların en çok kabul olduğu zamanlar kalbin farkındalığının yüksek olduğu, bilincinizin bi farklı açıldığı zamanlarmış. Ben hayatım boyunca pek çok kez yaşadım bu zamanları, tabi adını ilham gelmesi diye koymuştum. Gece yarısı olmuştur, gözünde ne bir gram uyku, nede bundan en ufak bir rahatsızlık duygusu. Aklına sürekli yeni fikirler geliyordur ve yeni projeler için beyin fırtınası :) Bir yürek coşkusu, heyecan ve içinin içine sığmadığı bir sabırsızlıktır yaşadığın. Kalkıp düşündüklerini not alırsan ne ala çünkü birgün sonra herşeyi hatırlasanda o aşkı hevesi kaybedersin.

Bu kısmı biraz uzattığımın farkındayım. İşte şuan da yine benzer bir duyguyu yaşıyorum. Denizimi yani seni uyuttum ve her zamanki gibi gözümün yatakta olması gereken yerde anladımki yatsamda uyuyamıycam.

Değil uyumak dönüp durmaktan seni uyandırıcam. İçimde bir heves ve heyecan. Aslında seninde öyle, görüyorum. Ama duygularını benim gibi bizim gibi göstermeyi öğrenmedin henüz.
Üç hafta önce bizi uşağa bırakıp İstanbul'a dönmek zorunda olan babamız kocamız CANımız yolda şuan.

İçimdeki  kuş yoruldu uçuşmaktan :)

Şuan 19 aylık koooskoca bir adamsın oğlum.

Bundan sonrada bundan önce olduğu gibi tarihe notlar düşmek isteyip yazamıycam çok şey olucak biliyorum. Ama bilmeni isterimki bu gecenin, babanın gelişinin içimde uyandırdığı heyecanın, içimdeki kuşun, aklımdaki ilhamın yada kalbimdeki farkındalığın, işte hangisini seçersen, adına ne dersen de. Bu duygunun verdiği cesaretle kaleme aldığım bu yazı senin için geleceğe bir duadır.

Tüüüm kalbimle ve içtenliğimle seni cok sevdiğimi bil, ve hep hisset. Seviliyor olmanın sana verdiği özgüvenle büyü bebeğim. Geleceğin AYDINlık olsun. Tek başına yada hepimizle YAŞAMAK seni hep mutlu etsin. İyiki dünyaya gelmişim dediğini hep duyur bizlere, koltuklarımızı kabart. MEMNUN ol, bulunduğun duruma boyun eğmek için değil, güçlü olmak, gücünü kullanmak için, içinde bulunduğun şartlardan bizlerden memnun ol oğlum. Dimdik bir duruşun, doğru bildiğinden şaşmayan bir kişiliğin olsun. İnatçı ve asi tavrını, hayata karşı, kötü olan herşeye karşı kararlılıkla sergile. GÜCÜnü sana olan sevgimizden, birbirimize inancımızdan ve bağlılığımızdan al.

Bunların ışığında ne kadar BAŞARILI olmak istiyorsan o kadar ol. Allah sana, sen neyi ne kadar istiyorsan o kadar versin. Ne fazla verip şaşırtsın, ne eksik verip aratsın. Kararında kıvamında yerli yerinde bir hayatın, seni en az benim kadar seven arkadaşların ve sana ömür boyu değer verip, gözünün içine bakınca ışıklar saçan bir sevdiğin olsun.

Hep MUTLU ol oğlum. Hep GÜÇLÜ ol. Önce kendin için yaşa. Kalbin hep sevgiyle dolu olsun, sevmeyi bil, önce kendini ve tabiki sonra da seni sevenleri, bizleri.